Anasayfa

Berlin Gezi Rehberi

İçerik

Her ne kadar din, modern batı medeniyetlerinin baskın bir parçası olmasa da, inanç sembolleri, dini yerler hala şehirlerin silüetinde önemli bir rol oynuyor. Berlin’de de bu geçerli ve bu şehir son derece güzel kiliselere ev sahipliği yapıyor. Şehrin en güzel kiliseleri ve en bilinen tarihi binalarını yakından tanımak ister misiniz?

Aziz Nikola Kilisesi

Berlin’in doğu yakasında bulunmaktadır. 1230 yılında yapılmıştır, şehirdeki en eski kilisedir ve Gotik tarzdadır. 2.Dünya Savaşı sırasında büyük zarar görse de daha sonra yeniden ayağa kalkmıştır. Günümüzde ibadet yeri olarak kullanılmasının yanında müze ve konser alanı olarak da hizmet etmektedir.

St.Hedwig Katedrali

Roma’daki Panteon’a benzerliği ile ünlüdür. 18.yüzyılda yapılmış olan kilise Roman Katolik kilisesidir. O da Aziz Nikola Kilisesi gibi 2.Dünya Savaşında zarar görmüş, 1952 ile 1963 arasında tekrar inşa edilmiştir. Bu defa daha modern bir iç mimari kullanılmış ve 8 farklı şapel eklenmiştir. Katedralin kubbesi bir sanat şaheseridir.

Kayzer Wilhelm Kilisesi

Berlin’in kalabalık alışveriş caddesi Breitscheidplatz’ın başındadır. İlk Alman İmparatoru olan Kayzer Wilhelm’in anısına 1891 de inşa edilmiş olan bu kilisenin batı kulesi “oyuk diş” olarak bilinir çünkü savaştaki yıkımdan sonra yenilenmemiş ve savaş karşıtı bir simge olarak enkaz hali korunmaktadır.

Amerikan Kilisesi

Schoenberg bölgesinde yer alır. Neo-Gotik yapı 1894 te ilk yapıldığında adı Luther Kilisesi iken, çoğunlukla amerikalıların bu kiliseyi ibadet yeri olarak benimsemiş olmaları yüzünden ismi Amerikan Kilisesi olarak değiştirilmiştir. Savaşta yıkılmış 1972 yılında tekrar yapılmıştır. İçi Hz.İsa, Meryem ve 12 havarinin mozaikleri bezeli çok güzel bir kilisedir.

Marina Regina Kilisesi

Plotzensee toplama kampına doğru bakan cephesi ile 2.Dünya Savaşı esnasında toplama kamplarında ölen yahudilerin anısına 1963 yılında inşa edilmiştir. Kilise yerel halka açıktır ama turistik bir yer değildir. Burayı gerçekten çekilen acıları hissetmek için ziyaret etmelisiniz, Birkaç güzel fotoğraf çekmek için değil..

Berlin Katedrali

1905 te tamamlanmış bir Protestan kilisesidir. 2.Wilhelm’in emri ile ve O’nun sevdiği gösterişli biçimde, mermer sütunları ve altın yaldızlı süslemeler kullanılarak inşa edilmiştir. Vitray pencerelerde İsa’nın doğumu, çarmıha gerilmesi ve yeniden dirilişi tasvir edilmiştir.

Berlin Tarihi Yapılar
Berlin Tarihi Yapılar

Brandenburg Kapısı

Belki de Berlin’deki en tanınmış yapılarından olan Brandenburg KapısıBerlin’de Görülmesi Gereken Yerler Atina’daki Akropolis örnek alınarak 1791 yılında yapılmıştır. Asıl yapılış amacı şehrin girişi olmasıdır ama tarihsel süreçte pek çok siyasi fonksiyonlar da edinmiştir. Şans eseri, kapılar 2.Dünya Savaşı’ndaki bombardımandan Birkaç ufak tefek zarar ile kurtulmaya başarmıştır. Bunlar da zamanla yapılan yenilemelerle görünmez haldedir. Berlin’i ziyaret edip de bu muhteşem yapıyı görmemek, Paris’e gidip Eyfel Kulesini ziyaret etmemeye benzer.

Berlin Tarihi Yapılar
Berlin Tarihi Yapılar

Reichstag (Parlemento)

1849 yılındaki inşasından bu yana Parlemento Binası Alman tarihinin en önemli parçası olmuştur. Şimdilerde turistler arasında modern kubbesine çıkma konusunda çok popülerdir. Kubbeye çıkmak için yapılmış spiral rampaya tırmanmak için uzun kuyruklar oluşturular. Hem geçirdiği yangın hem de savaş yüzünden kötü durumdayken 1999 yılında yapılan renovasyon akabinde tekrar açılmıştır. Mimari bakımdan Alman Parlementosunun şeffaflığını simgelemektedir.

Charlottenburg Sarayı

1699 yılında zamanın ileri gelenlerinden biri tarafından eşi Sophie Charlotte için yazlık olarak inşa edilmiştir. Bu çarpıcı Prusya binası Berlin’de bulunan en büyük saraydır. Geniş alanı kaplayan sarayın etrafı çok güzel ve gösterişli bahçelerle kaplıdır. İç mekan barok ve rokoko stilinde düzenlenmiştir. Savaşta oldukça ağır hasar almış olan saray, o zamandan beri düzenlemelere tabi tutulmaktadır, bazı bölümleri halka açıktır. Açık bölümlerde aynı zamanda kraliyet mücevherleri, gümüşler ve nadir porselenler de sergilenmektedir.

Berlin, yüksek enerjisi, çok farklı mahalleleri, kültürel geçmişi ve dünyanın her yerinden müthiş yemekleriyle mutlaka görülmesi gereken bir Avrupa şehridir.

Son Yazılar
Bilgi Alın



    Sosyal Medya'da Paylaş

    × Rezervasyon Oluştur