Kütüphaneler her zaman halkın kullanımına açık olmamışlardır. Eskiçağlarda kütüphaneler belge depolama yerleri olarak algılanmış, depolanan bu kaynaklar sıkı bir biçimde korunmuş, genel olarak sadece din adamlarının kullanımına açılmıştır. Matbaanın bulunması, Fransız Devrimi, sanayileşme ile birlikte kütüphaneler daha geniş kitlelere açılmaya başlamıştır. Otobüsle Avrupa Turu programlarımızda bu gizemli kitap dünyalarını keşfetme fırsatını hep birlikte yakalayacağız.
Avrupa’nın barındırdığı sayısız kütüphane içinde Otobüsle Avrupa Turlarımızda keşfetme fırsatı yakalayacağımız bazıları çok özel kütüphanelerdir. Bunlardan bir kaçından bahsetmek isteriz.
Fransa Ulusal Kütüphanesi
Otobüsle Avrupa Turu programlarımızda yaklaşık 2 gün geçirdiğimiz Paris’te 300 kadar kütüphane bulunmaktadır. İçlerinde en ünlü olanı Ulusal Kütüphanedir. Kraliyet Kütüphanesi olarak 1461 yılında kurulan bu eski kütüphane, şu anda Kültür Bakanlığı’na bağlı bir kamu kurumudur. Fransız İhtilalinden sonra ismi Ulusal Kütüphane olarak değiştirilmiştir. Kanunla belirlenmiş görevi, Fransa’da basılan tüm yayınları muhafaza etmek, koleksiyonlar oluşturmak ve halkın kullanımına hazır tutmaktır.
Görünen 23 katı ve yer altındaki katları ile birlikte neredeyse 30 katlı bu kütüphane o kadar zengin bir arşive sahiptir ki 13 milyon kitap ile rakipleri arasındak en üst sıralarda yer almaktadır. Tabii kitap dışındaki el yazması, harita, not gibi belgeler bu sayının dışındadır.
Kütüphane , mimari yapısı, kubbe şeklinde tavanı ve salona pencerelerden düşen güneş ışıkları ile kitap kurtları için bir mabed gibidir. Paris’te keşfedeceğimiz destinasyonları görmek ve tur programını incelemek için Otobüsle Avrupa Turu linkini inceleyebilirsiniz.
Clementinum Ulusal Kütüphanesi
Otobüsle Avrupa Turu programlarımızda bir gece kaldığımız ve bir gün keşfetme imkanına sahip olduğumuz Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’da bulunan Clementinum 1722 yılında açılmıştır. Tavanında bulunan Jan Hiebl tarafından yapılan harikulade fresklerle ünlü olan bu barok kütüphane, tarihi Charles Köprüsü’nün yanıbaşındadır.
İçerideki 20 bin adet kitapla çok önemli bir kültür merkezi olan Clementinum’un bahsi , ünlü ve muhteşem yazar Borges’in Gizli Mucize isimli kitabında geçmektedir.
Kitabın kahramanı zor bir durumdadır, Tanrıya kendisine biraz daha zaman vermesi için yalvarır, o gece bir rüya görür. Rüyasında Clementinum kütüphanesindedir ve kütüphaneciler kitaplar arasında Tanrıyı aramaktadır. Kütüphanecilerden biri şöyle der: Tanrı, Clementinum’daki 400 bin kitabın birindeki sayfaların birinde bir harfdir. Benim babam, onun da babası bu harfi aradılar, ben de ararken kör oldum. O sırada içeriye bir okuyucu girer ve kitabın kahramanına bir atlas uzatır ve atlasın hiçbir işe yaramadığını söyler. Kahramanımız rüyasında atlasın bir sayfasını rastgele açar, Hindistan haritasına denk gelir, sayfadaki harflere dokunur ve bir ses duyar: İstediğin zaman bağışlandı!
Filoloji Kütüphanesi
2005 yılında açılan bu yeni kütüphane Berlin’de Freie Üniversitesi kompleksi içinde yer almaktadır. Ününü, mimari yapısının ilginçliğine borçlu olan kütüphane, insan beyni biçiminde dizayn edilmiştir. Yukarıdan kuşbakışı bir insan kafatasını temsil edecek biçimde tasarlanmıştır. Dışı alüminyum ve saydam panel parçaları ile kaplıdır. 700 bin adedi bulan koleksiyona sahiptir.
Avusturya Milli Kütüphanesi
14.yüzyıla kadar giden tarihe sahip bu kütüphane, Otobüsle Avrupa Turu programlarımızda keşfedeceğimiz başka bir başkent olan Viyana’da yer almaktadır. 16. yüzyılda İmparatorluk kütüphanesi olarak kullanılıyordu. Ülkenin en büyük kütüphanesidir. 7,5 milyon tane kitap ve kitap dışı eseri içermektedir. Viyana’yı ziyaret edenlerin uğramadan geçmemeleri gereken bu kütüphanenin Prunk salonunda (Prunksaal) dünya çapında ünlü freskler bulunmaktadır. Avusturya Milli Kütüphanesi güzelliği ile kütüphaneye sadece kitap okumaya değil sadece turistik amaçla da gidilmesi gerektiğini kanıtlayan bir yapıdır.
Marciana Kütüphanesi
İtalya’nın en eski kütüphanelerinden olan ve Otobüsle Avrupa Turu programlarımızın İtalya ayağında keşfedeceğimiz Venedik şehrinde, St.Mark meydanında bulunan, el yazmaları koleksiyonu ile meşhur, iki kat üzerine yapılmış bu kütüphanenin asıl özelliği Titian, Paolo Veronese gibi pek çok sanatçının eserine ev sahipliği yapmasıdır. Sansovino Kütüphanesi olarak da bilinir. 13 bin civarında el yazması bulunan kütüphanenin, yerine konulması mümkün olmayan hazineleri içinde Cavalli’nin operaları, Scarlatti’nin Sonatları gibi eserlerin tek kopyaları da yer almaktadır.
Fatih Sultan Mehmed’in ilk eşi Sitti Mükrime Hatun‘un, ismi bilinmeyen bir ressam tarafından yapılmış olan resmi bu kütüphanededir. Hatta Mükrime Hatun’un kardeşinin bir resmi de bulunmaktadır
